Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Rinoplasti Sıkça Sorulan Sorular

Burun yaklaşık 17-18 yaşına kadar büyümeye devam ettiği için hastalarıma bu yaştan sonra burun estetiği ameliyatı olmalarını öneriyorum.

Burun estetiği, özellikle ağrılı bir ameliyat olarak kabul edilmemektedir. Tıptaki son teknoloji ağrıyı kolayca önleyebilir. Genel olarak hastaların geri bildirimleri sadece hafif rahatsızlık yaşadıkları yönündedir.

Rinoplasti ameliyatının süresi, prosedürün karmaşıklığına veya cerrahın verimliliğine ve deneyimine göre değişir. Çoğu rinoplasti prosedürü yaklaşık 1-2 saat sürer.

Vakaların çoğunda, morlukların çoğu yaklaşık 6-7 gün içinde kaybolur. Sadece çok açık ten rengine ve daha ince bir cilde sahip olan birkaç hastada aşırı morarma olabilir. Bu vakalar çoğunlukla toplamda 2-4 hafta civarında iyileşir.

Hastaya danışmak, mevcut sorunları ve istekleri belirlemek başarılı bir ameliyatın anahtarıdır. İstenilen sonuç kesinlikle hastanın beklentilerine uygun olmalıdır ki hasta burnunun yeni halinden memnun kalsın.

Çoğunlukla ameliyat yöntemine hasta ile yapılan konsültasyon sırasında karar veriyoruz. Vakalarımın çoğunda açık yöntemi tercih ediyorum ki bu da burun estetiği ameliyatlarımın %70’ini oluşturuyor. Vakaların %30’u kapalı rinoplastidir, çünkü bu hastalar için daha iyi bir seçenektir.

Burun estetiği ameliyatından sonra fıçı en az 6-7 gün burun üzerinde kalmalıdır. Fıçıyı çıkardıktan sonra 3-4 gün daha şeffaf bir sıva bırakıyorum. Toplamda 10 gün sonra burunda hiçbir şey kalmayacak. Tabii ki fıçıyı çıkardığımızda bir miktar şişlik kalabilir ama yine de ilk ayın sonunda ameliyat sonucunun %80’ini görüyoruz.

Revizyon rinoplasti, daha önce rinoplasti geçirmiş bir hastanın düzeltilmesi için yapılan ikincil ameliyat anlamına gelir. Genel olarak vakaların %5-10’u revizyon rinoplastidir. Revizyonlar çoğunlukla cildin veya kıkırdağın beklenmedik davranışlarıyla ilgili olarak gerçekleşir.

Revizyon rinoplasti genellikle primer rinoplastiden daha karmaşıktır, bu nedenle yüz plastik cerrahisinde daha zorlu ve ödüllendirici prosedürlerdir. Revizyon rinoplasti için deneyimli bir cerrah seçmek size yardımcı olabilir.

Bazı durumlarda ameliyata bağlı şişlikler indikten sonra hastanın burun ucu aşağıya doğru bükük kalabilir. Ameliyat düzgün yapıldığı sürece burun çökmesi oluşmaması gerekir ve biz bunu çok nadir görüyoruz. Daha çok eski yöntemlerle yapılan kapalı burun estetiği ameliyatlarında görülür.

Hastaların rinoplastiden sonra en az 3 hafta boyunca egzersiz yapmalarına izin verilmez. Rinoplasti ameliyatından sonra en az 6-8 hafta boyunca temas sporlarından kaçınılmalıdır. Gözlük kullanımından da 6-8 hafta süreyle kaçınılmalıdır. Daha sonra hasta normal rutinine geri dönebilir.

İnsan yüz hatları Phi ve Altın Oran oranlarına dayanır. İnsan yüzünde İlahi Oran veya Altın Kesit olarak da adlandırılan Phi ve Altın Oran oranlarının birçok örneği vardır.

Burun ve ağzın her ikisi de gözler ile çenenin alt kısmı arasındaki mesafenin altın bölümlerine yerleştirilir, ancak elbette bu oranlar erkek ve kadında farklıdır.

Burun estetiği ve diğer birçok estetik ameliyat sırasında önem verdiğimiz şey budur.

Yöntem seçimi çoğunlukla kıkırdağın ne için gerekli olduğuna bağlıdır kulak kıkırdağı kaburga kıkırdağına göre daha ince ve yumuşak olduğu için bükülme olasılığı daha yüksektir ve burun ucu için gerekliyse kulak kıkırdağı çok daha iyidir. Burun köprüsünü inşa etmek gerekiyorsa, kaburga grefti en iyi seçim olacaktır, ancak kulak kıkırdağı da yeterli olacaktır.

Meme Dikleştirme Sıkça Sorulan Sorular

Bazı hastalarda meme dokusu yetersiz olabilir. Emzirmeye bağlı bez ve yağ dokusu azalması durumunda ve sarkık meme ucu olan hastalarda meme dikleştirme için mutlaka silikon protez işlemi uygulamamız gerekiyor. Bu nedenle meme implantı ve meme dikleştirme işlemlerini kombine ederek belli bir hacim elde etmeye çalışıyoruz.

Bu ameliyat için tanımlanmış yüzlerce teknik olmasına rağmen, yara izi tipine göre 3 veya 4 tekniği kategorize edebiliriz. Bunlar meme etrafında oluşan periareolar iz, meme etrafında ve altında dikey olarak oluşan anahtar deliği veya lolipop izi, ters T şeklinde olan anchor tekniği; tüm bu teknikleri meme dikleştirme ve meme küçültme operasyonları için kullanabiliyoruz.

Meme küçültme ameliyatını 18 yaşını doldurmuş her kadın yaptırabilir. Ancak genellikle hafif kilolu ve yeni doğum yapmış kişiler bu işlemi yaptırmaktadır.

Meme operasyonlarının sonuçlarını 3 – 6 ay içinde görüyoruz. Hastalara ilk 3 hafta sporcu sütyeni kullanmalarını tavsiye ediyoruz ve nihai sonucu 3 – 6 ay içinde görüyoruz.

Meme küçültme ameliyatlarını genellikle sırt ağrısı ve bel ağrısı durumunda gerçekleştiriyoruz. Eğer memeler sarkık değilse ve meme ucuna olan mesafe 20-25 cm civarında ise hasta emzirme konusunda endişe duymadan ameliyat olabilir. Ancak yukarıda bahsedilen mesafenin 28 – 29 cm’ye çıkması ve göğüslerin çok sarkık olması durumunda, hasta yaşlandıkça emzirme yeteneklerini etkileyebilir.

Meme dikleştirme, mastektomi veya meme küçültme arasında farklar vardır. Teknikler ve yara izleri benzerdir.

Meme dokusu alınmadan memenin dikleştirilmesi ile gerçekleştirilen mastektomi işlemi.

Meme dokusunun çıkarılması ve yeniden şekillendirilmesi ile yapılan meme küçültme işlemi.

Meme dikleştirme operasyonları yaklaşık 2 saat sürmektedir. Genel anestezi altında yapılır. Hastanın bir gece hastanede kalması tavsiye edilir.

Vaser Liposuction Sıkça Sorulan Sorular

Vaser Liposuction uygulaması ultrasonik liposuctiondır. Normal klasik liposuctiondan biraz daha farklı bir yöntemdir. Bu işlemden önce operasyon bölgesine bir sıvı uyguluyoruz ve o sıvıyı verdikten sonra ultrasonik liposuction ile yağın parçalanması (emülsifikasyon) işlemi gerçekleştiriliyor. Bu işlem yapıldıktan sonra o bölgedeki emülsifiye olmuş yağ hücrelerini tıpkı klasik Liposuction’da olduğu gibi uygun bir şekilde alıyoruz.

Vaser liposuction yağı parçalar ve vücuttan uzaklaştırır. Bunun dışında o bölgeye belirgin bir ısı artışı, cildin sıkılaşması ve yağ dokusunda homojen bir dağılım sağlar ve buna bağlı olarak yağ dokusu homojen bir şekilde uzaklaştırılır. Bu da normal liposuction ameliyatının en yaygın komplikasyonu olan dalgalanmanın çok daha az görülmesine neden olur.

Vaser liposuction ile klasik liposuction arasında süre açısından çok fark yoktur. Ameliyat yaklaşık olarak aynı süreyi alır. Süre, vücut bölgesine ve yapılan bölgeye göre değişmekle birlikte, tüm işlem yarım saat ile bir buçuk-iki saat arasında gerçekleştirilir.

Bu durum her kişinin vücut ağırlığına bağlı olarak kişiden kişiye değişir. Öncelikle liposuction bir kilo verme operasyonu değildir ancak zaman zaman kilo veremeyen hastalara bu işlemi uyguluyorum.

Vücut ağırlığının yüzde onu bizim için sınır değerdir. Şimdiye kadar 13 ila 15 litre alan hastalarımız oldu ama ben bu kadarını tercih etmiyorum. Aşırı kilolu hastalar için üst sınırımız bu, ancak ben genellikle maksimum 6 – 8 kiloda kalmaya çalışıyorum.

Kadınlarda daha çok tercih ediyorum çünkü östrojen nedeniyle cilt kaliteleri biraz daha düşük. Vaser liposuction özellikle 30 ile 50 yaş arasındaki tüm hastalar için ilk tercihim. Cilt sıkılaştırma istediğimiz için özellikle sırt bölgesi, jinekomasti bölgesi ve bacak bölgesinde Vaser Liposuction tercih ediyorum.

Ameliyat sonrası dönem kişiden kişiye değişir. Bunu tüm hastalarıma söylüyorum ve aynı şey ameliyattan sonra hastalarımla yaptığımız konuşmalar için de geçerli. Bazı kişilerin ağrı eşiği çok yüksektir ve bu hastaların bir kısmı birinci veya ikinci günden sonra normal yaşamlarına dönerler. Bazıları için maksimum süre beş gündür ve bu beş günün sonunda hasta normal hayatına döner. Elbette yapılması gereken bazı şeyler var.

İşlemden sonra hasta ameliyathaneden bir korse ile ayrılır. Üç hafta boyunca bu korseyi kullanmak zorunda. Sadece Liposuction yapılan hastalarda üçüncü gün hastanın duş almasını öneriyoruz. Üçüncü günden itibaren hasta standart olarak duş almaya başlar. Kombine bir tedavi uygulanmışsa, hastanın vücudunun başka bir yerinde ameliyat yapılmışsa ve kesi varsa bu süreci beş güne kadar uzatıyorum.

Liposuction’da kullandığımız giriş noktaları çok küçük deliklerdir, yaklaşık 2 – 3 milimetre kalınlığındadır. Ameliyattan sonra bu deliklere bir dikiş yerleştiriyoruz ve bu dişler daha sonra vücut tarafından kendiliğinden çıkarılıyor. Bu yara izleri ilk iki ayda biraz görünür olsa da altı ila sekiz ay sonra neredeyse görünmez hale gelir.

Kadınlarda ve erkeklerde yağ depolanması belirli bölgelerde gerçekleşir. Örneğin erkeklerde simit bölgesi dediğimiz bel çevresinde ve jinekomasti bölgesinde (meme bölgesi) yağlanma olur. Liposuction yapıldığında bu bölgelerden daha çok beyaz yağ hücrelerini çıkarıyoruz ve yağ depolanan bölgelerde hafif bir azalma oluyor.

Hasta ameliyat öncesi kilosundan 5 – 6 kilo daha fazla almadığı sürece, aynı bölgelerde önemli ölçüde daha az havuzlanma olacaktır. Ancak hasta 5 ila 6 kilogramdan fazla kilo alırsa yine aynı bölgelerde havuzlanma oluşmaya başlar. Bu nedenle hastanın Liposuction sonrası yıllar boyunca dikkatli olması, yeni hayatına özen göstermesi ve diyet uygulaması gerekmektedir.

Vaser liposuction sonuçlarını 3 ile 6 ay arasında görmekteyiz. Özellikle ilk bir ayda hastanın ödem, şişlik, morluk gibi şikayetleri önemli ölçüde ortadan kalkıyor ve %70 – %80 oranında bir sonuç görüyoruz. Gerçek sonuçları görmemiz 3 ila 6 ay arasında sürüyor.

Fiziksel iyileşmeyi normal hayata dönüş olarak adlandırırsak, hasta 5 – 7 gün içinde normal hayatına dönebilir. Belirli bölgelerde küçük ağrı ve sızılar oluşabilir, ancak bu kişiden kişiye değişir. Birçok hasta bir hafta veya on gün içinde işine dönebilir. Tabii ki 3 hafta boyunca korse giymesi gerekiyor. Akşam duş alıp tekrar korsesini giyerek bu süreci tamamlayabilir.

Liposuction’da yağ enjeksiyonları çok yeni bir uygulamadır. Geçmişte, özellikle yüz bölgesine çok daha küçük miktarlarda yağ enjeksiyonları yapılmaya başlandı. Daha sonra meme, popo ve bacak bölgelerine de yağ enjeksiyonları yapılmaya başlandı. Tabii ki zamanla yağların canlılığı arttırılarak bu miktarlar yükseltildi. Şu anda yüz bölgesine, meme bölgesine ve popo bölgesine yağ enjeksiyonlarını çok sık yapıyoruz. Bu sadece vücut şekillendirme sağlamakla kalmaz, aynı zamanda düşük kalçalı hastaların kalçalarını kaldırmak gibi birçok yönden avantaj sağlar.

Altılı paket prosedürü biraz daha tekniktir ve gerçekleştirilmesi normal liposuction’dan daha uzun sürer. Çünkü kasları şekillendirmek ve yeniden inşa etmek daha fazla çaba gerektirir. Bunu yaparken de mutlaka Vaser liposuction kullanmak gerekir.

Bunun nedeni Vaser ultrasonik liposuction’ın cilde zarar vermemesidir. Bu nedenle cilde mümkün olduğunca yaklaşabiliyoruz. Cilde yaklaştığımız ve zarar vermediğimiz için ciltte ve cilt altındaki dokuda mümkün olduğunca incelik sağlıyoruz. Belli bölgeleri incelterek ve kasların bulunduğu yerlerdeki yağ dokularını bırakıp şekillendirerek six pack prosedürünü gerçekleştiriyoruz.

Hastaya sadece Liposuction yapılacaksa 5 – 6 gün yeterli olacaktır; kombine ameliyatlar yapılacaksa bu sürenin 7 – 10 güne çıkmasını bekliyoruz.

BBL Sıkça Sorulan Sorular

Yağ ile popo kaldırma ameliyatı ya da Brazilian Butt Lift (BBL) dediğimiz işlem son zamanlarda çok sık yapılmaktadır. İmplant uygulamalarının yanı sıra popo bölgesini şekillendirmek için yağ enjeksiyonları da yapılmaktadır.

Yağ enjeksiyonunda aslında bir taşla iki kuş vuruyoruz. Liposuction yapılarak hasta bel çevresindeki karın bölgesindeki yağlardan kurtulur ve daha sonra popo bölgesini şekillendirmek için bu yağlar popo bölgesine enjekte edilir.

Alınan yağa bağlı olarak değişmekle birlikte her bir tarafta yaklaşık 1000 cc. ‘ye kadar yağ enjeksiyonu yapılabilir. Bu uygulamanın sadece bu handikapı var. Uygulanan yağların %40 veya 50’si 2-3 ay içinde vücut tarafından emilir ve %40-50’si kalır. Bu nedenle overcorrection dediğimiz uygulama ile o bölgeye biraz daha fazla yağ enjekte edilmesi sonuçlar açısından daha faydalıdır.

Bu operasyon yeterli yağ dokusu olan hastalarda popo şekillendirme için uygun şekilde yapılabilir.

Alınan yağ hazırlandıktan sonra kaldırma etkisi yaratmak için genellikle popo bölgesinin üst kısmına yerleştirilir ve genellikle deri altı dokular tercih edilir.

Popo kaldırma dışında poponun yanlara doğru büyütülmesi için talep var mı?
Hastalar genellikle daha kadınsı ve daha yuvarlak bir popo şekli isterler. Bunu oluşturmak için hem poponun üst kısımlarına hem de yan bölgelere belirli miktarda yağ enjekte edilmesi gerekir.

Hastaların standart liposuctionda olduğu gibi korse kullanmaları gerekir. Özellikle yağ enjekte ettiğimiz bölgeleri açıkta bırakan bir korse kullanmakta fayda var. İyileşme yaklaşık 7 – 10 gün sürer. 7-10 gün sonra hasta normal hayatına devam eder. Ancak sonuçların görülmesi yaklaşık 3 ila 6 ay sürer.

Kalça büyütme ameliyatından sonra hastanın oturma, ayağa kalkma, eğilme vb.

Durumlar için herhangi bir kısıtlama var mı?
Hastanın ilk 7 gün boyunca poposunun üzerine oturmasını istemiyoruz. Bu yüzden özel olarak üretilmiş yastıklar kullanıyoruz. Hastanın bu yastıkların üzerine, özellikle uyluk bölgesinin arkası yastığın üzerine gelecek şekilde oturmasına izin verilir. Genellikle hastanın ilk 7 ila 10 gün boyunca yüzüstü yatmasını öneriyoruz.

Hastaların yaklaşık 15 gün boyunca cinsel ilişkiye girmemesi daha iyi bir iyileşme için gereklidir.

Lifting yapılacaksa yağ enjeksiyonunu tercih etmiyoruz. Lifting prosedürlerinde, cilt dokusunu çıkarır ve belirli kasları değiştiririz, böylece bir lifting etkisi yaratırız. Ancak biraz riskli olduğu için hem lifting hem de yağ enjeksiyonunu birlikte uygulamayı tercih etmiyoruz.

Hasta çok motive ise yapılabilir, ancak genellikle bunu önermiyoruz. Çünkü karın germe operasyonu sırasında hastanın sırt üstü yatması ve özel bir pozisyonda yatması gerekir. Kalçaya yağ enjeksiyonu işlemleri sırasında hastanın yüz üstü yatması önerilir.

İki işlem birlikte yapıldığında hasta sırt üstü yatmak zorunda kalıyor ve bu nedenle yağlar o bölgede istenmeyen şekillerde kalabiliyor ve ileride bazı sorunlar yaşayabiliyoruz.

Tabii ki bu süreç çok sık gerçekleştiriliyor. Yağ enjeksiyonundan sonra ikinci, üçüncü ve dördüncü seanslar 1 – 2 – 3 yıl sonra yapılabilir. Bunun hastanın sağlığına hiçbir zararı yoktur. Ancak yağ enjeksiyonlarında, özellikle bazı riskler göz önünde bulundurularak (enbolizm riskini en aza indirmek için) hastaya çeşitli kan sulandırıcı ilaçların uygulanmasında fayda vardır.

Öyle bir şey yok. Hastanın kendi yağ dokusunu kullandığımız için zamanla o bölgede bir “vaskülarizasyon” damarlanma oluyor ve uygulanan yağın yaklaşık %50’si o bölgede kalıyor.

Eğer yeterli yağ dokusu yoksa popo implantı önerebiliriz. Gluteal sulkus dediğimiz bölgede yaklaşık 4 – 5 cm’lik bir kesi yaparak kaslar arasında oluşturduğumuz boşluklara bu iş için özel olarak üretilmiş protezleri yerleştiriyoruz ve bu uygulama yağ dokusu yerine de yapılabiliyor.

Yağ enjeksiyonu sonrası iz kalmaz ve yaklaşık 1 – 2 mm’lik kesiler yaptığımız için bu izler hemen kaybolur. Yara izini popo protezinde gluteal sulkusta gizlediğimiz için çok nadiren görünür.

Yağ enjeksiyonunda kullanılan kanüller büyük kanüller olmalıdır. Çalışmalar, küçük kanüllerin damarlara zarar verme veya damar içine girme olasılığının daha yüksek olduğunu ve bu nedenle yaklaşık 3,5 – 4 mm’lik büyük kanüllerin kullanılması gerektiğini göstermiştir. Son çalışmalar kalın kanüllerin kullanılmasının uygun olduğunu göstermiştir.

Kalça protezi için bu süre 7 ile 10 gün arasında değişmektedir. Yağ enjeksiyonları için 5 ila 7 gün İstanbul’da kalmak yeterlidir.

Karın Germe Sıkça Sorulan Sorular

Abdominoplasti doğum sonrası veya çok kilo vermiş kişilerde özellikle karın bölgesinde deri fazlalığı olan hastalarda tercih ettiğimiz bir işlemdir. Karın germe ameliyatının temel özelliği; göbek deliğinin değiştirilmesi ve göbek deliği altındaki deri dokusunun çıkarılması işlemidir.

Bunu yaparken hastalara genellikle diastasis recti dediğimiz rektus kaslarının birbirinden ayrıldığı durumlar eşlik eder. Bu hastalarda plikasyon prosedürünü uyguluyoruz. Diastazis rektinin olduğu bölgede rektus kaslarını bir korse gibi üst üste getirerek yatay düzlemde bir incelme sağlıyoruz ve fazla deriyi çıkararak düz bir karın derisi elde ediyoruz.

Abdominoplasti yaklaşık 2 saat süren bir işlemdir. İşlemden sonra hastalar bir korse giyerek uyanırlar. Ayrıca hastalara dren dediğimiz, ameliyat bölgesinde toplanan sıvıyı dışarı çektiğimiz bir sistem uyguluyoruz.

Dren yaklaşık 3-4 gün kalıyor ve ardından hastanın drenlerini çıkarıyoruz. Hasta 4. veya 5. günde banyo yapar ve giyinir. Pansuman değiştirilir ve bu pansuman değişikliklerini 2 günde bir tekrarlarız.

10 gün sonra pansumanlar çıkarılır, hasta her gün duş alır ve yavaş yavaş normal hayatına döner. İlk 7 gün boyunca genellikle hastaların düz bir pozisyonda yürümemelerini, bunun yerine hafifçe öne eğilmelerini öneriyoruz.

Tıpkı liposuctionda yaptığımız gibi bir korse uyguluyoruz ve hastanın 3 hafta boyunca bu korseyi kullanmasını öneriyoruz. Klasik abdominoplastiden farklı olarak günümüzde bu işleme mutlaka liposuction da ekliyoruz. Liposuction ile kalan deride mümkün olduğunca inceltme sağlıyoruz.

Hastalar genellikle ameliyattan sonra ağrı çekmezler. Bunun nedeni; çok güçlü, uzun süre kalıcı lokal anesteziklerin hasta uyanmadan önce o bölgeye uygulanmasıdır. Bunlar yaklaşık 18 – 20 saat boyunca etkilidir. Ertesi gün, hastanın bu süreci atlatmasına yardımcı olmak için damardan güçlü ağrı kesiciler veriyoruz.

İkinci günden sonra ağrı standart olarak çok daha azalır ve kişiden kişiye değişmekle birlikte üçüncü veya dördüncü günden sonra hasta yavaş yavaş normal hayatına döner.

İyileşme süreci yaklaşık 2 veya 3 hafta sürer. Ancak hastanın gerçek sonucunu görmek için 3 ila 6 ay arasında beklememiz gerekiyor.

Bu ameliyatın liposuction ya da diğer ameliyatlara göre en büyük handikapı iz kalmasıdır. Bu yara izi, daha önce sezaryen izi olan hastalarınkinden yaklaşık 15 santimetre daha uzundur, ancak yara izinin özelliği hastanın bunu gizleyebilmesidir. Bu yara genellikle iç çamaşırının içinde kaldığı için çok kolay gizlenebilir. Bunun amacı; yara izini mümkün olduğunca kısa tutarak hastanın operasyon sonucundan memnuniyetini en üst düzeye çıkarmaktır.

Öncelikle bu tür şikayetler daha çok doğum yapmış kadınlarda görülür. Özellikle göbek bölgesinde liposuction ile giderilemeyen deri fazlalığı olan hastalarda karın germe ameliyatını öneriyoruz.

Genellikle karın germe ameliyatı yaptığımız hastalar doğum yapmış ve yaklaşık 35 – 55 – 60 yaş aralığında olan kadınlardır. Bu hastaların ciddi bir hastalığının olmaması önemli ve tansiyonlarının düzenlenmesini, diyabetleri varsa onun da düzenlenmesini öneriyoruz. Bunun dışında kan tablosunun bu operasyon için uygun olması gerekmektedir. Hastanın pozisyonuna dikkat etmesini ve ameliyat sonrası dönemde biraz daha dikkatli olmasını öneriyoruz.

Bu, hastanın önceki durumuna bağlıdır. Eğer yağ dokusu kalınlığı belli bir kalınlığın altındaysa bu bölgeye liposuction yaptığımız için hastanın beklentisine göre çok düzgün, ideal bir karına sahip olması mümkün.

Bu yara izi fazla derinin durumuna bağlıdır. Eğer fazla deri yanlara doğru çok fazla uzanmıyorsa yara izi mümkün olduğunca kısa tutulur. Planlamanın temel amacı cilt kesisi uzunluğunu mümkün olduğunca kısa tutmaktır.

Karın germe ameliyatlarının bir kısmını bu tür hastalarda gerçekleştiriyoruz. Tabii ki gerekirse bu tür hastalarda abdominoplastiye ek olarak kemer germe dediğimiz sırt bölgesinden çevresel bir eksizyon da yapıyoruz ve bu şekilde hastayı fazla deriden kurtarıyoruz.

Post Bariatrik Cerrahi dediğimiz işlemlerde her taraftaki fazla deriyi aldığımızda hem sırtta hem de karında düz bir görünüm ve ince bir bel yapısı elde edebiliyoruz.

Jinekomasti Sıkça Sorulan Sorular

Jinekomasti, ergenlik döneminde erkeklerde çok sık görülen ve erkeklerin neredeyse %40 – %50’sini etkileyen bir bozukluktur. Genellikle ergenlik döneminin geçmesiyle geriler, ancak bazı kişilerde, özellikle de aşırı kilolu erkeklerde bu sorun devam eder.

Eğer kişide çok fazla deri fazlalığı yoksa genellikle liposuction öneriyoruz. Meme dokusunun (jinekomasti glant dokusu) liposuction ile alınamayacağına dair yanlış bir kanı vardır. Ancak artık vaser liposuction ile oradaki glant dokusunu rahatlıkla alabiliyoruz. Bu şekilde eğer çok fazla deri fazlalığı yoksa herhangi bir kesi yapmadan, sadece liposuction ile jinekomasti sorununu çözebiliyoruz.

Jinekomasti ameliyatını genellikle eksizyonel olarak ve sadece liposuction ile yapabiliyoruz. Deri fazlalığı aşırı olmayan hastalarda liposuction tek başına yeterli olmaktadır.

Jinekomasti hastaları genellikle yaz aylarında çok fazla rahatsızlık hissederler. Bu nedenle hastalar küçük bir ameliyatla (yaklaşık 30 dakika) bu sorundan kolayca kurtulabilirler.

Standart liposuction ameliyatından sonra olduğu gibi hastanın dikkatli olması gerekir. Protein bazlı bir diyet de faydalıdır. Hastanın çok fazla kilo almamasını öneriyoruz.

Jinekomasti ameliyatından sonra hastanın korse kullanması gerekir. Güreşçi mayosu şeklinde bir korse öneriyoruz ve bu korse en az 3 hafta kullanılmalıdır. 3. günden sonra hasta her gün duş alır ve korsesini tekrar giyer.

Lokal anestezi ve sedasyon uygulanabilir. Ameliyat süresi çok kısadır ve sadece genel anestezi ile yapılabilir.

Ameliyattan sonra dört-beş gün burada kalmak kontrol açısından yeterlidir.

Jinekomasti ameliyatında da tıpkı liposuction ameliyatında olduğu gibi ameliyatın sonuçlarının görülmesi 3 ila 6 ay sürer. Özellikle operasyon bölgesinde ilk 10 gün belirgin bir ödem olur ve sonrasında iyileşme sürecinde dokular yavaş yavaş toparlanır.

Yüz Germe Sıkça Sorulan Sorular

Yüz germe işlemlerinde çeşitli teknikler kullanılır. Klasik yüz germe ameliyatlarında kulak önü ve arkasından bir kesi yapılarak hem yüz hem de boyun bölgesinde germe işlemi gerçekleştirilir.

Bunun dışında (macs lift) dediğimiz kısa izli yüz germe tekniği var. Bu tekniğin klasik yüz germeden farkı kulak önündeki kesinin kulak memesi dediğimiz noktada bitmesi ve kulak arkasına uzanmamasıdır. Bu yöntemde çene bölgesine uygulanan liposuction önemli bir özgürlük sağlamakta ve yüz germe ile aynı etkiler elde edilebilmektedir.

Klasik yüz germe operasyonları biraz daha uzun sürer. Bu süre yaklaşık 5 – 6 saat sürmektedir. Çünkü klasik yüz germe operasyonunda alt ve üst göz kapağı, yüz germe işlemi, boyun germe işlemi ve smas dediğimiz yapının çıkarılması, sinirin açığa çıkarılması ve bu fasya yapısının belli bölgelere gerilmesi işlemi yapılır. Bu sinirin açığa çıkarılması gerektiğinden diseksiyonun daha dikkatli yapılması gerekir ve bu nedenle ameliyat süresi uzar. Bu klasik yüz gerdirmedir.

Macs lift işleminde cilt bu yapıdan smas dediğimiz tabaka üzerinde kalarak ayrılır ve smas denilen yapı üzerinde dikiş yöntemleri ile plikasyon ve büzüştürme işlemi yapılır ve bu şekilde benzer etkiler elde edilir. Klasik yüz germe prosedürü yaklaşık 5 – 6 saat sürer. Ancak (macs lift) dediğimiz kısa izli yüz germe yöntemi yaklaşık 2-2,5 saatte tamamlanabilmektedir.

Hastadan hastaya değişmekle birlikte özellikle 45 yaş üstü hastalarda olmak üzere 40 ila 45 yaş arası hastalarda bu yöntem kullanılabilir. Bazı hastalarda sarkma, cilt gevşekliği ve deri gevşekliği çok daha fazladır. Bu hastalarda erken yaşlarda bu işlem yapılabildiği gibi bazı hastalarda 55 – 60 yaşından sonra da bu işlem yapılabilmektedir.

Bu ameliyat en üst yaş grubundaki hastalara uyguladığımız bir işlem olduğu için hastanın genel durumunun bu ameliyata uygun olması gerekir. Uzun bir operasyon istemediğimiz için genellikle belli vakalarda (macs lift) dediğimiz kısa skar yüz germe işlemini tercih ediyoruz.

Önemli olan, yaşlanmanın tersine çevrilebilmesidir. Yaşlanma ile birlikte hücrelerin sıvı kaybetmesi ve buna bağlı olarak hacimlerinin azalması, kırışıklıkların artması, özellikle orta yüzün yer çekiminin etkisiyle aşağıya doğru inmesi gibi çeşitli handikaplar ortaya çıkar. Amaç bu etkileri tersine çevirmektir. Yerçekiminin etkisi, yüz yapılarının dikey bir etkiyle aşağıya doğru inmesine neden olur. Buradaki amacımız bu yapıları eski yerlerine döndürmek.

Klasik yüz germede bir gençleştirme işlemi yapılsa da uyguladığımız vektör genellikle oblik dediğimiz yöndedir. Ancak (macs lift) dediğimiz işlemlerde kısa skar yüz germe yönteminde kullandığımız vektörler tamamen dikey vektörlerdir ve bu nedenle yerçekimi etkisine ters yönde bir gençleşme sağlar. Sonuç olarak, yüz germe yapıldığı belli olmayan sonuçlar çok kolay bir şekilde elde edilebilir.

Yüz bölgesi çok çabuk iyileşen bir bölgedir. Ameliyattan yaklaşık 5 ila 6 gün sonra tüm sargılar çıkarılır. Erken iyileşme tamamlanmıştır, ancak gerçek sonucu görmek 2 ila 3 ay sürer.

Yüz germe ameliyatı için yurt dışından gelen hastaların İstanbul’da kalış süreleri ne kadardır?
Özellikle hastanın İstanbul’da 5 – 7 gün kalmasını öneriyoruz.